Peşinen söyleyeyim: Apo benim için hâlâ bebek katili bir terörist başıdır. Türkiye’de gözü olanların kirli bir maşasıdır. Elinde binlerce masumun ve aziz şehidin kanı vardır. Kapatıldığı delikte iki satır mektup yazdı diye asla kahraman olmayacaktır.
Terörsüz Türkiye tabii ki hepimizin en büyük emeli. Ama bu köklü millet ve güçlü devlet, kaybettiği eşeğini yeniden bulduğu için sevinecek kadar da gariban değildir.
Umutluyum ama 40 yıldır PKK ve onun ardındakileri adeta ezberlemiş bir gazeteci olarak erken sevinmeyi de aptallık sayarım. Bakalım dağda fareler gibi saklanan, isimleri de yerleri de istihbaratımızın elinde bulunan, namlunun ucundaki alçaklar, köprüden önceki son çıkışa mı sapacaklar yoksa tercihlerini “sarı torbadan” yana mı kullanacaklar?
Beni asıl ilgilendiren neticedir.
Otopark bilmecesinin sırrı
Geçenlerde büyük kentlerdeki trafiğin nedeninin belediyelerin binalara zorunlu otopark yönetmeliğini uygulamaması olduğunu yazmıştım. Okurumuz Aziz Yıldız, konuya biraz daha derinlik katmış:
“Yüksel Bey, vatandaşından, kamu görevlisine biz adam olmayız. Samsun’da yaşıyorum. Samsun merkezde trafik sorunu artık kronik hale gelmiş durumda ve çözümü zor. Şehri yeni baştan inşa etmek gerek. Dar ve kısıtlı yollara her gün yeni araçlar katılıyor.
Ben 30 sene önce köy olan bir mahallede oturuyorum. Gelin görün ki sorun aynı. Belediyeler, yeni yapılan bazı binaların altına otopark mecburiyeti tanımıyor. Çünkü otopark yapılmazsa belediye buradan yol işgal parası alıyor. Parayı belediye alıyor, bina sakini aracını yol kenarlarına çekiyor, çileyi mahalleli çekiyor.”
Tek miçift mi bilmecesi
Köşemizin demirbaşlarından Muharrem Akduman başından geçenlerden önemli bir ders çıkarmış:
“İki gözümden katarakt ameliyatı oldum. Hem de nerede? 90 kilometre uzakta Yatağan’da… Zira Marmaris’te yeni açılan Devlet Hastanesi’nde bile maalesef yapılamıyor. Neyse, bir şekilde gittik ve bir ay ara ile iki gözümü de hallettik.. Sanıyordum… Uzak ve yakın gözlüklerimden kurtulmaktı asıl amaç ama nerede? Yine iki gözlük verildi.
Olay şu; ameliyatlar özel hastanelerde 150 bin TL. ama çiftli lens takıyorlar ve asla ömrünüzün sonuna kadar bir daha gözlük kullanmıyorsunuz. Ben de öyle sandım ve gittim. Devlet tekli lens takıyormuş ve gözlükten kurtulamıyormuşuz meğerse. Çok kızgınım. Benim gibi yüzbinler var bu çileyi çeken. Hani bir laf vardır ya: Mektubun geldi Irak’tan, gözün kurtulması çapaktan… 🙂 Aynen o durum vallahi… Sen yazarsan eminim düzelecektir. Sevgiler…”
Haftanın Şiiri
OLUK OLUK
Senden sonra her günüm
Gittiğin gün gibi soğuk
Yarın olmaz hiç dünüm
Sevdan kan, yüreğim oluk
Muhtacım bir damlana
Nehirlerim hep donuk
Çiçek açmaya halim yok
Gönlüm kuru, tenim soluk
Yüksel Aytuğ – Sensizlik Bekçisi – 2022
Gaflet kürsüsü
Karlı günlerde tüm haber bültenlerinde boy gösteren Boğaz’ın çılgın yüzücülerinden 4’ü zatürre olmuş.
Zap’tiye
2025 Aile Yılı’nda vatandaşa yapılacak en büyük iyilik; ihanetin, gayrimeşru ilişkilerin, babası belli olmayan çocukların ve türlü sapkınlığın kol gezdiği dizileri tümden yayından kaldırmak olmasın sakın?
Ne demiş?
Köşemizin gedikli ikmal subayı Muharrem Akduman, Star TV’deki Zahide Yetiş’in programında yaşanan diyaloğu not almış: Bilal’e soruluyor: “Eşine şiddet uyguluyor muydun?” Cevap: “Şiddet uygulamıyordum, dövüyordum!..”
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
